Blog: Herkes kendi köşesinin yazarı

Köşe yazarı olmak, rahat bir iş olarak gelirdi hep bana. Dışarıdan bakınca ‘Ohh! Adamlar her gün yazı yazıyor, kedisinden köpeğinden bahsediyor, bir sürü de para kazanıyorlar. Ne var ben de yaparım!’ diye düşünürdüm. Bir yıl boyunca ülkenin tanınmış bir köşe yazarının asistanlığını yapınca durumun hiç de zannedildiği kadar kolay olmadığını anladım. Yoğun bir çalışma temposu, sürekli koşuşturma, gündemi takip etme ve sürekli bilgi hazinene yenilerini ekleme gibi işin çok zor ve görülmeyen yanları var. Bunu görünce köşe yazarlığı için daha kırk fırın ekmek yemem gerektiğini anladım. (Gerçi hala boş şeyler yazarak tonla para kazananlar var. Onlar da bu işe biraz kafa yorsalar iyi olur.)

Bloglar sıradan insanlara da kendi köşelerinde yazma imkânı tanıyor. Ben de dergimizin blog’undan esinlenerek kendime bir blog hesabı açtım. ( http://hhatir.blogspot.com ) Burada başımdan geçen ilginç olayları, çeşitli konulardaki düşüncelerimi, arkadaşlarımı, kısaca aklıma gelen her şeyi yazmayı planlıyorum. Üstelik bir gazetede yazmaktan farklı olarak bir konu sınırlaması da yok. Hatta bir gazetede yazılamayacak şeyleri de yazabilirsiniz bloglarda. Gazeteciliğin ve köşe yazarlığının taşımak zorunda olduğu sorumluluk ve bilgilendirme düşüncesi bloglarda olmasa da olur. Tamamen tercihe bağlı ve kişisel bir özellik taşıyor. Ne istersen onu yazabilirsin. En azından bu durum benim kendi blogum için geçerli.

Son günlerde İnternet’in insanların kendilerini ifade etmek için ne kadar önemli bir araç olduğu aklımı kurcalıyor. Forum siteleri, insanların İnternet’te haberlere ya da ürünlere yaptığı yorumların artışı, Bloglara gösterilen ilgi bence bunun bir kanıtı. Modern toplumun bireyselleştirdiği ve yalnızlaştırdığı insanlar İnternet sayesinde kendilerini ifade ediyor ve kendileri gibi düşünen insanlarla karşılaştıkça mutlu oluyorlar. Hatta bu dünyanın öbür ucunda olsa bile.

Neticede ben de bloguma içimden geldiği gibi yazmaya devam edeceğim. Dünyanın bir başka ucundan biriyle aynı şeyi düşünebilmek gibi iddialı bir hedefim yok. Belki çok yakınımda benzer şeyleri düşünen birileri vardır. Bunu bilmek yeterince mutlu edecek beni…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"