Türk Telekom'un rastgele hizmet anlayışı

Türk Telekom'un uygulamaları "hâlâ" beni şaşırtabiliyor.

ADSL hattımızın hızını 1 MBit'ten 2 MBit'e çıkarmak için ADSL çağrı merkezi numarası olan 444 0 375'i aradım. Türk Telekom çağrı merkezi numarası olan 444 1 444'ü aramam gerektiği söylendi. Bu numarada karşıma çıkan operatöre hız arttırımı için ne yapmam gerektiğini sordum. Bu tür başvuruların genelde dilekçe ile "ilgili birime arz edilerek" yapıldığını bildiğim için hazırlıklıydım. Ama başvuruyu İnternet üzerinden de yapabileceğimi öğrenerek sevindim.

Bunun üzerine Türk Telekom web sitesinde ilgili başvuru formunu doldurup beklemeye başladım. İki gün sonra herhangi bir haber çıkmayınca 444 1 444'ü arayarak durumu sormaya karar verdim. Bu kez tersini yaparak 444 1 375'i aramam gerektiğini söylediler.

Karşıma çıkan operatör başvurunun durumunu öğrenebilmem için şirket bilgilerini istedi. Şirket unvanı, vergi dairesi ve numarasını verdim, ancak ticaret sicil numarasını bilmediğim için muhasebecimize sormam gerekti. Operatör, tüm bilgileri edinerek tekrar aramamı istedi.

3 dakika sonra tekrar aradığımda karşıma çıkan bir diğer operatör ise şirket bilgilerini sormadı ve "Hız arttırma başvurularının İnternet'ten yapılmasının pek sağlıklı olmadığını, bağlantı kopması ve şifre sorunları yaşanabileceğini" söyledi. Başvurunun nereden yapıldığı ile hat kalitesinin herhangi bir ilişkisinin olmayacağı konusunda emin olduğum için, operatörün söylediği şeyin son derece anlamsız olduğunu düşündüm. Bu gibi durumlarda bir Türk Telekom çalışanının söylediği şeyi sonuna kadar savunması konusunda deneyimliyim. "Neyse, siz yine de başvurunun durumunu bana söyler misiniz?" dedim. Operatör bayan "Dediğim gibi, başvuruyu dilekçe ile yapmalısınız. İnternet'ten yapılan başvurular pek iyi olmuyor" dedi. Bu ifadenin elle tutulur bir yanı olmadığından, kaçındığım şeyi yapmak ve karşı argümanımı ortaya koymak zorunda kaldım: "Pek iyi olmuyor da bu başvuru formu neden var? Bu form aracılığıyla gönderilen bilgiler çöpe mi atılıyor?" dedim. "Elbette atılmıyor, değerlendiriliyor ama ben şu anda başvurunuzun durumunu göremem, ancak hızınızın artıp artmadığını görebilirim, ki artmamış" yanıtını aldım. "Ama az önce görüştüğüm operatöre tüm bilgileri verebilseydim başvurumun durumunu şimdi öğrenmiş olacaktım, o söyleyebiliyor da siz neden söyleyemiyorsunuz?" demem kâr etmedi ve iki günlük bu kayıptan sonra dilekçe ile Türk Telekom'un yolunu tutmam gerektiğini anladım.

Sanırım tesadüf eseri, on dakika kadar sonra Türk Telekom'dan hız arttırımı için randevu almak üzere arandık. Böylece Türk Telekom'un iş akışını anlamaya çalışmanın nafile olduğuna bir kez daha kanaat getirdim. Bir sorununuz varsa çağrı merkezini birkaç kez aramalı ve verilen cevapları analiz edip, problemin çözümü için önerilen yollardan hangisinin en uygunu olacağına karar vermek durumundayız.

Özellleştirme süreci uzadıkça şaşırmaya devam edeceğim.

Yorumlar

Mehmet Doğan dedi ki…
Kara Komedi.

Ne yazik ki, musteri hizmetinde, "devlet" anlayisi ve "devlet dairesi" yaklasimi halen devam etmekte. Butun bunlara ragmen, "ozellestirilmesin" diyebilenleri anlayamiyorum.
Adsız dedi ki…
Ben de ADSL başvurusu yaparken aynı şeyle karşılaşmıştım. Başvuru yapmak için Telekoma gittiğimde bana bir başvuru formu doldurttular.
Başka biri geldi. İnternetten başvuru yaptığını söyledi. Ona da benim doldurmuş olduğum formdan verdiler. O zaman internetten başvurunun ne anlamı var?
mazgal dedi ki…
Başvuruyu bizzat gidip form doldurarak yaptığımız için başvuru sırasında bir problem yaşamadık:)
ama bende çok şikayetçiyim... bazen bağlantı kopuyor.. 444 0 375 i arayarak ne olup bittiğini ogrenmek istiyorum... kadın ilk once modem in markasını soruyor soyluyorum x marka die.. kadının hangi marka olduğu umrunda değil.. hemen yapıştırıyor cevabı.. o modemle herkes sorun yaşıyor die... modeminizi değiştirin diyor.. acaba başka bir modem soylesem bu seferde aynı cevabı verecek mi merak ediyorum...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"