Kayıtlar

Mayıs 8, 2005 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hangi Operatör?

Okurlarımızdan sıklıkla "Hangi operatörü tavsiye edersiniz?" sorusu alıyoruz. Hem GSM hem uzak mesafe telefon işletmeciliği sektöründe tüm operatörlerle ilişki içinde bulunduğumuz için, bu sorunun yanıtını kolayca verebileceğimizi düşünüyorlar. Halbuki ne kurumsal GSM aboneliği gerektirecek sayıda saha elemanımız, ne de uzak mesafe telefon hizmeti almayı gerektirecek kadar yoğun bir şehirlerarası ve uluslararası görüşme trafiğimiz var. Elbette bu firmaların hemen hepsi tek bir görüşme için bile Türk Telekom'dan daha avantajlı fiyatlar sunuyor ama, bu iki görüşme türü için Skype 'ı çok pratik buluyoruz. Sektörün tüm dünyada yaşadığı handikapın bir göstergesi bu. İnternet bazı sektörleri güçlendirirken, bazılarının cirosunu daraltıyor. Okurlara tavsiyede bulunma meselesine dönersek, firmalarla olan ilişkimiz elbette onların hizmet kalitesi konusunda fikir edinmemizi sağlamıyor. Yaygın kanaat, İnternet servis sağlayıcısı olarak başarılı olan firmaların, ses pazarında da

ADSL 512K Balonu

Türk Telekom 'un, ADSL internet hizmetlerinde yeni bir tarife ye geçiş haberlerini okuduğumuz zaman hepimiz çok sevinmiştik. En düşük bağlantı hızı 256K'dan 512'ye çıkacak ve yüksek hızlı diğer internet bağlantı ücretlerinde indirim yapılacaktı. Haber e göre 256K kullanıcıları aynı ücretle 2 kat daha hızlı servis alacak diğer kullanıcılar ise önceden aldıkları servisi almaya devam edecek ama öncekinin yarı fiyatını ödeyecekti. Geçiş kademeli olarak yapılacak ve 1 Mayıs 2005'te tamamlanacaktı. Bu müjde, Türkiye'de telekom kurumlarından sorumlu en yüksek devlet adamı Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım tarafından verilmişti. Bu haber kendilerini doğrudan ilgilendirmesi sebebiyle internet - özellikle de ADSL - kullanıcıları arasında çok ilgi gördü ve inanılmaz bir hızla yayıldı. Google'a "adsl 512 binali yıldırım" yazıldığında gelen sonuçlar dan bunu görmek çok güç değil. Konuyla ilgili çeşitli forumlar açıldı ve insanlar fikirlerini belirttiler. Bunlard

Herkes "tek", herkes "en büyük", herkes "lider"...

Bir konuda bazı firmalarla aynı düşünmüyoruz. Halkla ilişkiler ajansları da bunu yapabiliyor ama, onlar hem basını hem müşterilerini memnun etmek gibi zor bir konumda olduklarından, bu durumdan istisna kabul edilebilirler. Şöyle ki; Haber merkezimize bir İnternet servis sağlayıcısının bülteni ulaşıyor. Bültenin başlığı, "Türkiye'nin lider servis sağlayıcısı X, Y servisine başladı" şeklinde... Bu bülteni hazırlayan kişiye sormak gerekiyor. İnternet sektöründe "liderlik" nasıl belirleniyor? Kullanıcı sayısıyla mı? Ciroyla mı? Kapsanan coğrafya ile mi? Toplam bant genişliği ile mi? Müşteri memnuniyeti ile mi? Yoksa bunların hepsinde açık ara lider bir şirket var ve bu liderlik hem kullanıcılar, hem de diğer firmalar tarafından kabullenmiş durumda mı? Durum böyleyse sorun yok, bu ifade nesnel bir veri kabul edilip, dergide yayınlanabilir. Ama değilse, bence bu dergi okurlarının (yani müşterinin) "lider"i seçmek konusundaki özgür iradesini yok saymaktan b

Her telefon görüşmenizden önce Türk Telekom web sitesini inceleyin!

Resim
Dergide, web sitesinde ve blog'da Türk Telekom haberlerinin ağırlığının artmasından hoşnut değilim. Ama kurum yöneticileri adeta bu haberlere malzeme vermek için özel çaba harcıyor. Ulusal basın, Türk Telekom yöneticilerinin yaptığı açıklamalara büyük önem veriyor. (Altı aylık basından telekom haberleri derlememizde Genel Müdür "Ekinalan" 96 kez geçiyor!) Bu açıklamaların satır aralarını okuyabilmek için sektör yayınlarına düşen sorumluluk büyük. Basını güçlü bir halkla ilişkiler aracı olarak kullanan Türk Telekom yöneticileri tarafından kaba tabiriyle "kandırılmamak" için her açıklama sonrasında Turk.internet.com'daki Serdar Güçlü sütununa bakmakta fayda var. Birkaç örnek vererek önerimi somutlaştırayım: "Türk Telekom’un 2004 yılı net kârı 2,1 Katrilyon" haberinden sonra Türk Telekom 2004 kârı ne kadar yazısını, "Telekom rekabette yara alır." haberinden sonra "Ekinalan'dan 'Gerçek rekabet yok' itirafı" ya da &

Google Down... :(

Bu sabah telekom ve internet haberlerini bulup siteye aktarmaya çalışırken en çok dikkatimi çeken haber Google'ın 15 dakika süre ile servis verememesi oldu. Bütün dünyada büyük yankı uyandırmıştı bu haber. Herkes birşeyler yazmış, Google birşeyler açıklamıştı. Başkaları tarafından söylenen Google'ın hacklenmiş olabileceği, Google'ın söylediği ise bir dns problemi ve 15 dakika kadar bir zamanda sorunun ortadan kaldırıldığı. Bayağı bir tufan kopmuş dünyada. Peki Neden böyle? Çünkü google çökmez, google her zaman en iyidir. Başka arama motorları kullanılsa bile herkes google'in en aranır sonuçları çıkardığını bilir. Bu inanılmaz bir başarıdır. Müşterilerinizi seçme hakkınız olmayan bir ortam olan internette hem de sayısız rakibiniz ve sizi alt etmek isteyen binlerce hacker varken çok kısa bir süre içerisinde böyle bir güveni elde etmek ve ayda 200 milyon aramaya cevap vererek herkes tarafından en iyi olarak gösterilmek çok büyük bir ayrıcalıktır. Kişisel fikrim: google bu

Yeşil Otobüs ve Cep Telefonları

Resim
Türk halkının en çok sahip çıktığı teknolojik alet olan cep telefonu ve Türk halkının en çok sahip çıktığı kural "yeşil otobüslerde cep telefonu yasağı" ... Eminim Istanbul'da (bu şehirde yaşadığım için, belki diğer şehirlerde de vardır) çok da uzun olmayan bir süre önce kullanılmaya başlayan ve içlerinde cep telefonu kullanımının yasak olduğu yeşil otobüslerde, bu kurala karşın telefonla konuşan ve buna itiraz eden sade vatandaşların tartışmalarına şahit olmuşsunuzdur. Ben de bugünden önce defalarca bu tip tartışmalara şahit oldum ve bunların sonunda karar verdim ki Türk halkının en çok sahip çıktığı kural "Yeşil Otobüslerde Cep Telefonu ile Görüşmek Yasak" tır... Ama bugün yaşadığım bir olay çok değişik düşünceler yarattı kafamda. Otogar'a gitmek üzere Mecidiyeköy'den Yeşil bir otobüse bindim. Otobüs giderek dolmaya başladı. Bu sırada birinin telefonu çaldı. Ve derhal şoför de dahil olmak üzere bütün otobüs adama döndü. Sanki elinde yüklü miktarda patl