Basılının adı, elektroniğin tadı

Tele.com.tr web sitesini artık çok sık güncelliyoruz. Güncel haberlerle birlikte zaman zaman sitede dergide daha önce yayınlanmış yazılara da yer veriyoruz. Hatta bu ay, dergide yayınlanmadan önce sitede yayınladığımız yazılar da oldu. Bir yayın yönetmeni için radikal bir karar sayılır...

Bu deneyim, şunu gösterdi;

1- Firmalar, kurumlar basılı yayınları İnternet yayınlarından daha fazla önemsiyor. Bir röportajlarını dergide değil, yalnızca sitede yayınladığımızda burun kıvırıyorlar. Reklamverenler İnternet'i büyük oranda "kayıp mecra" olarak görüyor. Elle tutulmayan, masada durmayan bir yayının pek çok kişi için ağırlığı yok. Bu yüzden basının gücü denen kavram aslında daha çok basılı ve görsel basın için sözkonusu, İnternet için değil... Bunda İnternet yayıncılığında yapılan hataların da payı var. Geçtiğimiz günlerde bir haber sitesinde Türk Telekom satışının arkasında Uzanlar'ın olduğunu iddia eden bir manşet gördüm. Haberin kaynağı belirtilmemişti. Aynı günün akşamında siteye girdiğimde haber sitenin hiçbir yerinde yoktu, belli ki doğrulanamayan bir iddia asılsız çıktığı için geri çekilmişti. Açıklama yapma gereği duyulmadan... İnternet'te sadece bu süre içinde siteyi ziyaret edenlerin gözünde itibar kaybedersiniz ama basılı yayında bunu yapamazsınız, dergi arşivlerde yerini almıştır bile...

2- Evet basılı yayınlar daha güçlüdür ama aynı oranda tanınan bir İnternet yayını bence daha fazla kişi tarafından okunur. Kendimden biliyorum, bir derginin birkaç yazısını başından sonuna okumaya ya tatildeysem, ya da uzun bir yoldaysam zaman ayırabiliyorum. Benzer bir şekilde, çok yankı bulacağını düşündüğüm bir konudaki yazı dergide yayınlandıktan sonra o konuda hiç okur mektubu almadığımız halde, siteye konduğunda hem çok fazla okunduğunu takip edebiliyor, hem de gelen yorumlardan yarattığı etkiyi görebiliyorum. Bunu yalnızca İnternet'in sınırsız sayıda insana ulaşma potansiyeli ile açıklamak olanaksız. İnsanların okuma alışkanlıkları bence elektronik ortama ciddi bir biçimde kaymış durumda. Yazarlarımızdan biri bile (adını vermeyeyim, utanabilir) aylar önce dergide yer alan bir yazıyı sitede okuduktan sonra "yazıdaki bilgilere nereden ulaştın?" diye sordu.

Uzun lafın kısası, reklamverenler ve kurumlar basılı yayınları daha çok önemsiyor, ama okurlar erişilebilirlik, arşiv olanakları, günlük yaşama alışkanlıkları ve bilmediğim başka sebeplerle, İnternet'i tercih ediyor. Bu durumda biz dergiyle siteyi aynı ağırlıkta önemseme kararımızla, iki cephedeki rakiplerimize karşı önemli bir avantaj sağlayabileceğiz. Çünkü dergideki yazı ve reklamlara sitede, sitedeki görüşlere ise dergide yer vererek hem kalıcı oluyor, hem de çok kişiye ulaşıyoruz!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"