Yolculuk zamanı...

Yüksek lisans eğitimim için ABD'ye gideceğimden bahsetmiştim. Yolculuğa üç gün kaldı. Ekibimizle, grafikerimizle, reklam ajansımızla bundan sonra işlerin nasıl yürüyeceği ile ilgili öngörebildiğimiz her ayrıntıyı görüşmeye çalıştık. Yerleşme sürecinin ne kadar süreceğini şimdilik bilemiyorum. Ben oradayken çıkaracağımız ilk sayı olan Eylül sayısının hazırlanma hikayesine Ekim sayımızda yer vereceğiz.

Ben birkaç cümleyle bu "gitme" projesinin nasıl geliştiğini anlatacağım. ABD'de okuma planının gündemime girdiği ilk dönem ortaokul dönemimdi. En yakın arkadaşımın annesi ABD'de çalışmaya başlayacaktı ve bir süre sonra arkadaşımı da yanına alıp oradaki bir okula yerleştirecekti. Arkadaşım benim de onunla gitmemi, lise eğitimimize orada başlamamızı önerdi. Bu teklif beni benden almıştı ama hem bu tür talepleri aileme kabul ettirmek konusunda güçler dengesi oldukça aleyhime işliyordu, hem de arkadaşımın annesi bir süre sonra Türkiye'ye geri dönerek bu planın gerçekleşmesini tamamen imkansızlaştırdı. İkinci denemem, üniversitenin üçüncü yılında aldığım eğitimden hoşnut olmadığım için bir ABD üniversitesine geçme planıyla somutlaştı. Ama not ortalamam iyi olmadığı için bu geçiş kolay değildi ve danışman şirket bile beni oraya göndermenin bir yolunu öneremedi, okulumu bitirip denememi daha akıllıca buldular.

Birkaç ay önce bir halkla ilişkiler ajansından, Sabancı Üniversitesi'nin bir yüksek lisans programını tanıtan bir e-posta aldım. Bölüm ilgimi çekti, hatta tanıtım toplantısına katılmak için form doldurarak kayıt oldum. Ancak programın ücretinin yıllık 15.000 YTL olduğunu öğrenince okul gündemimden çıktı. Bunu gören eşim, "Bu bedelin daha altında bir miktarla ABD'de okumak mümkün. Ne dersin? ABD'ye gitmek için bu son şansın olabilir" dedi. Bu cümlenin tamamlanması ile, vizemizi aldığımız tarih arasında 31 gün olduğunu söylersem belki inandırıcı olmayacağım. Ama üniversitedeyken başvurumu kabul etmeyen okula başvuru tarihinin sonunda başvurup, kabul edilip, iki sınava girip, referans mektuplarımı tamamlayıp, vizemi almak gerçekten bu kadar sürdü. Hayatım boyunca çok planlı olmamış biri olarak bu süreci organize etmek beni biraz yordu, ama umarım değecek...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"