SmileADSL'in düşündürdükleri

İnternet erişimi sektöründe uzun süre sonra reklam için televizyonu kullanan bir marka görmenin memnuniyetini yaşıyorum. E-kolay'ın eğlenceli Smile ADSL reklamı özellikle gençlik tarafından başarılı bulundu. Türkiye'de İnternet erişimi konusunda yaşanan hayal kırıklıklarında Türk Telekom'un etkisi herkesin malumu. Ancak dikkati çekmek istediğim nokta başka. Başka bir sektörde örneği var mıdır bilmiyorum... İki rakip firma düşünün. Biri, diğerinin verdiği hizmeti pazarlıyor. Dikkatinizi çekerim, o hizmetin aynısını veriyor demiyorum. Fiilen rakibinin verdiği hizmeti kendi pazarlama ekibiyle sattıktan sonra, bir de bunun sorumluluğunu üstleniyor. Somutlaşması için bir örnek vereyim. Diyelim ki İstanbul-Ankara hattında Varan'dan başka bir firmanın yolcu taşıması yasak... Ama sözde rekabet sağlamak adına, Ulaştırma Bakanlığı Ulusoy'a da sınırlı sayıda Varan bileti satma olanağı veriyor. Elbette Ulusoy'un bu işten Varan kadar karlı çıkması mümkün değil, çünkü ona yalnızca bir komisyon vaad ediliyor.

Diyelim ki buraya kadarki kısmı stratejik işbirliği olarak değerlendirdiniz. Tekel şartlarında kar etmenin bir yolu olarak gördünüz. Devamını dinlemeden karar vermeyin... Varan trafik kazası yaptığında yolcuların ve yakınlarının Ulusoy'un kapısını çalıp ondan hesap sormasını nasıl değerlendirirsiniz? Ulusoy'un kazanın yeri, sebebi, sonuçlarıyla ilgili bilgi almak için yapabilecekleri, sizin yapabileceklerinizden farklı değil; Varan'ı arayıp sormak!

Devam ediyoruz... Kazadan yaralı kurtulan sözde Ulusoy müşterisi, Ulusoy'a kızdığı için bir dahaki sefere bileti Varan'dan almaya karar verebiliyor! Üstelik kaza nedeniyle müşteriler Ulusoy'un kapısını yumruklarken, gerçek Varan müşterileri tatmin edici bir yanıt alamayacaklarını bildikleri için Varan'ın çağrı merkezini aramak bile istemiyorlar.

Bu çarpıcı hikayenin bir benzeri 2006'da Türkiye'de "serbestleşmiş" telekomünikasyon sektöründe, özelleştirilmiş Türk Telekom rekabetinde hala yaşanıyor. E-kolay, Türk Telekom'un verdiği hizmeti kendi kurumsal markasıyla pazarlıyor. Türk Telekom'dan farklı olarak, müşterinin evine bir eleman göndererek kurulumu ücretsiz gerçekleştiriyor. Tek bir Türk Telekom çalışanının bile yol açabileceği arıza nedeniyle müşterisiyle özel bir hat üzerinden muhatap oluyor. Bu hattan müşterinin kendisine Türkiye'nin her yerinden şehir içi görüşme bedeliyle ulaşabilmesi için Türk Telekom'a bir bedel ödüyor! Müşterisine önem veren bir anlayışla eğitilmiş çağrı merkezi personelinin tek yapabileceği, Türk Telekom'un çözmesi için arıza kaydı vermek. Türk Telekom'dan farklı olarak, müşterisine abonelik ücretini kredi kartı ile ödeme olanağı sunuyor. İşte "fiili tekel" ortamında "adil rekabet" bu kadar olabiliyor.

Şahsen, Genel Müdür Doany'nin yapıcı yaklaşımına rağmen, Türk Telekom'daki dönüşümün en alt basamaklarına kadar ulaşmasının 10 yıl gibi, bu sektör için asırlara bedel bir süreyi alabileceğini düşünüyorum. Bu görüşümün temelini oluşturan izlenimleri görmek için sitemizdeki telekom forumuna girerek Türk Telekom kadrolarının yaklaşımını okuyabilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"