Sorunlu borç tahsilatları

Kriz döneminde bankalar ve telekomünikasyon şirketleri, tahsilatlarında sorun yaşamaya başladı. Beşiktaş’taki bir noterde gördüğüm, insan boyuna ulaşan yükseklikteki “ihtar mektubu” yığını, benim için bunun en somut göstergesi oldu.

Olağan alacak takibi yoğunluğunun artması beklenebilir bir durum, ancak bir de alacakların fırsata çevrildiğinden endişe etmeme yol açacak bir deneyim yaşadım. Çok eskiden aldığım ve çok az kullandığım bir hattı yaklaşık bir yıl önce kapattırmıştım. Kapatma sırasında çok düşük miktarda bir borcum kalmış. Bundan haberim olmadığı için hattın kapanması sonrasında herhangi bir takip yapmadım. Ancak geçtiğimiz günlerde beni güncel cep telefonu numaramdan arayan şirket avukatı, borcun icra aşamasına geldiğini belirtti. Borç, avukatlık masrafıyla birlikte dört katına çıkmıştı. Süreç bu noktaya gelmeden önce beni neden aramadıkları yönündeki soruma yanıt vermeyen avukat, belli ki bu durumdan hoşnuttu. Ben de sorunlu abone kabul edildiğim ve artık müşterilerinden biri olmadığım için “müşteri memnuniyeti” gibi bir duyarlılığa gerek duyulmuyordu. Konuyu araştırırken Cnet Türkiye Yayın Yönetmeni Kemalettin Bulamacı’nın da aynı sorunu yaşadığını fark ettim.

Bunun üzerine her üç operatöre de ödenmeyen borçların takibi için nasıl bir yol izlediklerini sordum, Avea ve Turkcell icra takibi başlamadan önce “Yasal uyarı mektubu” gönderdiklerini söyledi. Turkcell ayrıca icra takibine başlanması halinde borcun ne kadar artacağını önceden duyurarak erken ödemeye teşvik ediyormuş. Vodafone ise uyarılarını hem mektup, hem SMS hem de arama yoluyla gerçekleştirdiğini belirtti.

Bu durumda bana, bu beyana güvenip Kemalettin’le yaşadığımız durumun şanssız birer istisna olduğunu düşünmekten başka seçenek kalmıyor sanırım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tele.com.tr Blog'unda yeni yayın politikamızın ilk ürünü

Türk Telekom özelleştirilmeli

İlk kişisel "denizaltım"